2 Mayıs 2012 Çarşamba

Provokasyon!


3 Temmuz sabahından beri herkes güç dengelerinden bahsetmeye başladı. Romantik blog yazarları, twitter'ın spor yorumcuları, medya mensupları, bakanlar. Herkesin ağzında aynı sakız, "Güç dengeleri değişti!". Değişen şey güç dengeleri falan değil yahu. İnsanların dengesi değişti 3 Temmuz sabahından beri.

Sizi bilmem, ben severdim Şenol Güneş hocayı, bu akşamki açıklamalarına kadar. Sözde şike olayları, dağdaki terör olayından daha büyük bir olaymış. Gizli bir tehlike büyüyormuş.

Yahu buna Trabzon "şovenizmi" denmez mi? İnsanlar birbirini öldürecek duruma geldi diyor, terörizm'den daha tehlikeli boyutlara geldi diyor futbol holiganları diyor.

Hadi söylemeye çalıştığın şey doğru be hoca ama, hangi Trabzon'lu köyünü boşaltmak zorunda kaldı futbol terörü yüzünden?

Hangi vatan evladı, şehit düştü futbol yüzünden?

Tartmak lazım ettiğin lafları. Ucu nereye gider bilmek lazım. Sinirle çıkar, toplumsal harekete dönüşür. Şimdi Trabzon'a gidecek Fenerbahçe'li futbolcuların güvenliğini bu sözlerle mi sağlamaya çalıştın hocam?

Ne diyor, "Ben aslında şöyle demişim gibi gözükebilir ama, aslında böyle dedim". Haddime değil, saygısızlık olarak alma Şenol hocam ama, söyleme o zaman. Zaten kirli oyunlar oynanıyor her tarafta. Neden körükle gidersin ateşe?

Kaş yapayım derken, göz çıkardın Şenol hocam.

Filozofmuş. Peh...

Şimdi bakın hocam, şovenizm yapıyorsunuz Trabzon adına, sonra size filozof diyorlar. Aslında bu ilk değilmiş hani. Daha öncede ihtilal olur, halk ayaklanır demişsiniz. Demiyorum ben daha birşey. Haddim değil sizin gibi büyük bir futbol emekçisine söz söylemek. Ama anlamadığım, eski Şenol hoca, neden bu kadar değişti?

Yahu hadi biz şike yaptık diyelim, peki hocam sizin kulübünüzün yaptıkları?

Mecnun Odyakmaz, "Trabzon bize teşvik parası gönderdi, kabul etmedik." diye itirafta bulunuyor.

Trabzon'da düzenlenen oyunlar için devletten alınan 6 milyon'un 5 milyonu kulübünüzün menfaatleri uğruna kullanılıyor. Hani devlet size, oyun alanı yapın diye verdiği paraları siz, Burak Yılmaz'ın yıllık maaşı için kullanıyorsunuz. Kusura bakmayın ama hocam, bunun adı düpedüz devleti soymak oluyor.

Bunlara neden ses çıkarmıyorsunuz hocam?

Ben şimdi nasıl inanayım sizin samimi olduğunuza? Pazar günü ağırlayacaksınız Fenerbahçe'yi. Neden ortalığı germek için böyle bir konuşma yapıyorsunuz, tam etik kurul Fenerbahçe suçsuz dediği sırada?

Bir insan hayatı, bir kupadan daha mı değerli gözlerinizde?

Fenerbahçe maçı sonrası çıkıp, atom bombasından daha tehlikeli şike deseniz, "şaşırmış" derdim sadece. Ama bugün, bu şartlar altında, bu yaptığınız provokasyondur hocam. İstemeden, isteyerek, Trabzon'da yaşayan Fenerbahçe'li vatandaşlarımızı ateşe attınız hocam.

Ortamı yumuşatacak açıklamalar yapsanız, sizin kişiliğinize, kimliğinize daha uygun olmaz mıydı?

Mesela "artık sadece futbol konuşalım" çok şey anlatmıyor mu?

Hani terör ve Fenerbahçe'yi bir tutmadan, bunu bu şekilde söyleyerek, daha iyi anlatmaz mıydınız derdinizi?

Şimdi günahı siz ve yöneticilerinizin hocam. Birisi ölürse, vebali sizindir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder