25 Ağustos 2011 Perşembe

Yazmayacağım Dedim Ama;






Bak güzel kardeşim, bende bilirim yaşadıklarını. Ondan sana kızmıyorum işte, kızamıyorum anlasana. Senin o en şaşalı günlerinde haset ile bakıyorduk sana ve takımına. Işıklı ayakkabısı olmayan çocuğun, olanın ayaklarına baktığı gibi bakıyorduk o kupaya. Ondan öncesi de var tabi. 4 sene şampiyonluk falan. Bundan dolayı anlıyorum şuanda içindeki nefreti. Oldu elbet benim içerimde de böyle bir dönem. Ama salya akıtarak saldırmadım sağa sola. Olmalı tabi ki böyle dönemler güzel kardeşim. Daha öncede yaşandı elbet, bundan sonrada yaşanacak. Ah benim kadim dostum, anlayacaksın. Göreceksin Hanya ve Konya'yı. Yeni ve ateşli, ama daha taraftarını susturamayan, hatta onlardan aldığı gaz ile açıklama yapan başkanınla sana mutluluklar. Ama diyorum ya Hanya ve Konya farklı yerler.

"Ama sen şimdi kırdın!" hep yankılanır bu söz kulaklarımda. "Senin yaptığın daha yeni" temalı bu cümle, hep kendi kusurunu saklamak amaçlı söylenmez mi? Şimdi güzel dostum, senin yaptığın aynı şey değil mi? "Vahiy geldi, 8,45'de şampiyonuz" (tövbe) diyen adamları alkışladığın günlerin temiz olduğuna inancın tam hemi? Bu işte senin kafa yapın güzel kardeşim. Sen hep olayın dışarısında kaldığında açmadın mı ağzını? Sana dokunan yokken konuşmadın mı en yüksek sesinle?

Neye inandın biliyor musun? Polisin bir adamın ifadesini almaya, evine gitmesine. Bununla kandırdılar seni. Ama dur hele topraaaam, pandora'nın kutusu henüz açık arttırmada. Elbet birileri istenen fiyatı verir de açar kutuyu. O zaman "bik bik bik sakldjasdkjas" falan yapasın bol bol.

Tanımazsınız bu yazının müsebbibi olan kişiyi. Bende tanımam. Ama inanabiliyor musunuz, var böyle adamlar! İçimizde yaşıyorlar üstelik biliyor musun? Şok!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder