2 Ekim 2011 Pazar

Türk Kahvesi



Yok arkadaş bir kafein bağımlısı olarak Türk kahvesinin yerine bir başka kahveyi koyamıyorum. Bir Türk kahvesi, birde şu 3'ü 1 arada muhabbeti. Gerçi onu da ekstra kremalı olanı ve sade olanı dışında içemiyorum. Neyse, Amerikalıların bir olayı var hani "sabahları kahvemi içmeden benimle konuşma" durumu, hah bende o çay içmeden benimle konuşma gibi bir şey oluyor. Bir önceki gece aşırı alkol alma durumu olmadıysa, çay içmediğim sabahlar etrafta Saruman gibi dolanıyorum çay içene kadar. Malum önümüzde askerlik var, vatan borcu falan. Zaten "kan alırlar Kamil, kan!" repliği askerlik konusu her açıldığında kafamda yankılanıyor, birde bu çay durumunu düşündükçe "sıçtım mavisini" görür gibi oluyorum. Bok varmış gibi birde bu sabahları Türk kahvesi içmeye başladım. Ulan yağuşuklu abilerim, güzel ablalarım inanılmaz bir keyifmiş. Şimdi kalkıyorum gece 4-5 gibi (evet uyku durumlarını ayarlamaya çalışıyorum tekrardan) uyanıyorum, sonra işte World of Warcraft'ta ki günlük görevleri yapıyorum, saat oluyor 6.30 falan, ablamı kaldırmadan önce bir Türk kahvesi yapıyorum kendime. 2 hafta falan oldu bu olay başlayalı. Bırakamıyorum birde. Bugün içmeyeyim dedim, ulan arkadaş bakı hakkında yazı bile yazmama sebep oldu. Birde üzerinize afiyet olsun, bol köpüklü yapıyorum mereti. Tarif isteyenler için geliyor; 2,5 çay kaşığı Türk kahvesi, 1 çay kaşığı toz şeker, 1 fincan içme suyu. Sonra karıştır bunu iyice, sonra koy kısık ateşe 3-4 dakika sonra kaynayınca al, fincana dök. Bütün olay bu lan. O kadar kolay ki, benim gibi üşengeç bir adam bile yapabiliyor. Hayır buna bile üşendiğim için var artık 3'ü 1 aradalar. Dur lan gidip yapayım ben olmayacak böyle..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder